Paris 2024’te taekwondo müsabakalarını izlerken, hayallerinde kendisini o sahnede canlandıran sporcumuz Zehra Begüm, bu hedefi gerçekleştirmek için çalışmalarını büyük bir kararlılıkla sürdürüyor. "Kendi yaşıtlarımızı izlemek, bize hem heyecan hem de umut verdi," ifadelerini kullanan sporcumuz, bu yolun bir süreç olduğunun farkında olduğunu ve zamanı geldiğinde sahnede yerini alacağından emin olduğunu belirtti. "Bazen düşüncelerinizde yanılabilirsiniz, ancak hisleriniz sizi yanıltmaz. Evet, bir gün orada olacağım ve o gün için çalışıyorum," diyerek motivasyonunu ortaya koydu.
Avrupa Şampiyonluğu sonrası kariyer planlamasını 2028 Los Angeles Olimpiyatları hedefi doğrultusunda yeniden şekillendiren sporcumuz, bu başarısını olimpiyat yolunda önemli bir basamak olarak görüyor. Yaklaşan Büyükler Türkiye Şampiyonası’nda altın madalya kazanmayı hedeflediğini ifade eden sporcumuz, ritmini kaybetmeden puanlarını artırarak 2028’de ülkesini temsil etmek istediğini belirtti. Bu süreçte Max Potential ailesinin desteğiyle beslenme ve zihinsel performans açısından her şeyin daha kolay hale geldiğini vurguladı.
Taekwondoya başlama sürecinde, milli sporcu Nur Tatar’dan ilham aldığını belirten sporcumuz, şu anda onunla aynı ortamda antrenman yapabilmenin kendisi için büyük bir onur olduğunu dile getirdi. "Başlangıçta süreci tam anlayamamıştım, ancak şimdi onunla birlikte çalışmak benim için çok değerli," ifadelerine yer verdi. Aynı zamanda çevresindeki gençlere taekwondoyu teşvik ettiğini ve özellikle hemcinslerine bu sporu özgüven ve savunma amaçlı önerdiğini ifade etti.
Turnuvaların yoğun olduğu dönemlerde günde çift antrenman yapan sporcumuz, disiplinin önemine vurgu yaptı: "Başarı, entelektüel bir diyalog değil, disiplinli bir eylemdir," şeklindeki hocasının sözlerini ilke edindiğini belirtti. Planlı bir programla bu yoğun tempoya ayak uydurduğunu ve hedeflerine odaklanmayı başardığını ifade etti.
Spor hayatındaki en unutulmaz anlarından birinin ilk Dünya Şampiyonu olduğu gün olduğunu ifade eden sporcumuz, "Ülkemizi o arenada temsil etmek, bayrağımızla koşmak ve İstiklal Marşımızı tüm dünyaya dinletmek benim için büyük bir onurdu," ifadelerini kullandı. Bu anın sadece bir başlangıç olduğunu ve daha birçok başarıya imza atmak için çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
Max Potential ailesi olarak, bu büyük hedef yolunda sporcumuza başarılar diliyoruz. Nice zaferlerde birlikte olmak dileğiyle!
Haberin tamamı için tıklayınız.
